
Bir insanın kendini bir şey zannetmesi, görünüşte zararsız bir kibir ya da öz güven sorunu gibi algılanabilir.
Ancak bu durum, bireyin hem kendi gerçekliğini hem de çevresiyle olan ilişkilerini derinden etkileyebilecek bir yanılgıyı beraberinde getirir.
İnsan doğası gereği, kendini değerli hissetmek ve bir anlam arayışı içerisindedir. Ancak bu arayış bazen, kendini başkalarından üstün görme ya da sahip olmadığı bir konuma ait hissetme gibi tehlikeli sulara sürükleyebilir. Bu durum, farkına varılmayan bir özşarkılık yaratabilir. İnsan, bu hayali öz imajına tutundukça, kendine ve başkalarına olan samimiyetini kaybetmeye başlar.
Kendini İfade Etmek mi, Yanılgı Yaratmak mı?
Kendini bir şey zannetmenin kökeninde, gerçek özgüven ile sahte özgüven arasındaki farkın anlaşılamaması yatar. Gerçek özgüven, bireyin kendi sınırlarını ve potansiyelini kabul ederek ilerlemesi anlamına gelir. Sahte özgüven ise bu sınırları reddederek, kısaca "olmadığı bir şey olmaya çalışmak" anlamına gelir. Bu tavır, bireyi yaşamın çeşitli alanlarında hayal kırıklıklarına ve çevresindeki insanlarla sorunlara sürükleyebilir.
Bir düşünün; birçok insan, kendini "en iyisi" olarak görüyor olabilir. Ancak başka birinin hayatında "en iyisi" olmak ya da toplumsal bir övgüyü hak etmek, sırf birşeylere sahip olmakla ilgili değildir. Burada önemli olan, çabalarınız ve özüyle uyumlu bir birey olabilmektir.
Toplumsal Perspektif ve Çelişkiler
Toplumun yarattığı beklentiler, insanın kendini bir şey zannetmesini teşvik eden faktörlerden biridir. Sosyal medyanın "her şeyi başarabilirsin" mesajları ya da modern dünyanın "herkes özel" dayatması, bireylerde sahte bir yüksek benlik algısı yaratabilir. Oysa gerçekte, başarının ve değerin gerçek anlamı, bu tür yüzeysel övgülerden çok daha derindir.
Bir İçsel Sorun Olarak Kendini Tanımak
Kendini bir şey zannetmekten kurtulmanın ilk adımı, bireyin kendisiyle samimi bir diyaloğ kurmasıdır. Bu, "Gerçekten kimim?", "Ne kadarını biliyorum ve ne kadarını öğrenmeye ihtiyacım var?" gibi soruları sormayı gerektirir. Böylece birey, sahte bir üstünlük duygusundan sıyrılarak, kendi eksiklerini ve gelişim alanlarını kabullenebilir.
Sonuç
Kendini bir şey zannetmek, bireyi yalnızca kendisinden uzaklaştırmaz; aynı zamanda çevresindeki dünyayla olan bağını da zedeler. Gerçek bir mutluluk ve başarı, ancak bireyin kendini gerçekten tanıması ve kırılganlıklarıyla barışmasıyla mümkün olur.
Unutmayalım, şeylerin en özeli, oldukları gibi kabul edilenlerdir. Çünkü her bir insanı özel kılan, başkalarının gözünde nasıl görünmek istediği değil, kendi özüyle nasıl barıştığıdır.
Yorum Yazın