Cumhuriyet, Türk milletinin varoluş mücadelesinin en büyük zaferidir.
Atatürk’ün önderliğinde kurulan bu sistem, halkın iradesini, bağımsızlığını ve çağdaşlaşma idealini esas almıştır. Ancak, bu tarihi ve kutsal mirasın nankörce yok sayılması, adeta bir utanç kaynağıdır. Cumhuriyetin sağladığı her türlü nimetten faydalanan, ancak bu kazanımları sağlayan kurucu değerleri hiçe sayan bazı bireyler ve gruplar, bu milletin geçmişine ve geleceğine en büyük ihaneti sergilemektedir.
Bu nankörler, Cumhuriyetin sunduğu özgürlüklerin, eğitim imkânlarının ve sosyal adaletin tadını çıkarırken, onun kurucusunu ve değerlerini yok saymayı tercih ediyorlar. Kendilerini, geçmişin yüklerinden kurtulmuş, modern dünyanın bir parçası olarak gösterme çabası içindeki bu kişiler, aslında tarihsel bir körlük yaşıyorlar. Atatürk, yalnızca bir lider değil; aynı zamanda bir devrimci, bir vizyoner ve Türk milletinin umududur. Onun idealleri, bugün bile bize yol göstermektedir.
Bu tavır, bir anlayışın derin bir kriz içinde olduğunu gösteriyor. Atatürk'ün ilkelerine sahip çıkmak yerine, nankörlük edenlerin, geçmişle bağlarını koparması, onları köksüz ve kimliksiz bir varoluşa sürüklüyor. Bu durum, sadece bireylerin değil, toplumun da geleceğini tehdit eden bir tehlike. Cumhuriyetin kazanımlarını gasp eden, bunları görmezden gelen bu zihniyet, toplumun temel değerlerini sarsmakta ve genç nesilleri karamsarlığa itmektedir.
Kendi çıkarları doğrultusunda, Cumhuriyetin kazanımlarını istismar eden bu kesimler, tarih bilincinden yoksun bir şekilde hareket ediyorlar. Oysaki Cumhuriyetin ruhunu anlamak ve yaşatmak, her Türk vatandaşının asli görevidir. Geçmişten gelen mirası, geleceğe taşımak yerine onu inkâr edenler, tarih önünde sorumlu olacaklar. Bu nankör tavır, yalnızca Atatürk’e değil, onun mücadelesine ve özverisine de bir ihanet anlamına geliyor.
Sonuç olarak, Cumhuriyet, Türk milletinin onurudur ve onu korumak, yaşatmak, bu değerleri sahiplenmek hepimizin sorumluluğudur. Nankörlük, tarihi bir gerçeği çarpıtan, bireysel çıkarları toplumun önüne koyan bir zihniyettir ve bu zihniyete karşı durmak, her vatandaşın en büyük görevidir. Unutmayalım ki, Cumhuriyetin gerçek sahipleri bizleriz ve bu mirası yaşatmak, gelecek nesillere bırakacağımız en değerli armağandır.
Yorum Yazın