
Bir milletin temeli ne ekonomidir ne de siyaset! Bir milletin özü, onu ayakta tutan ana direk aile yapısıdır.
Türk milleti yüzyıllar boyunca bu gerçeği bilerek yaşamış, köklerini örf, adet ve inançla beslemiştir. Ama bugün… Bugün maalesef o sağlam yapı çatırdıyor. Hem de göz göre göre!
Nerede o eski aile sofraları? Nerede dedenin nasihati, ninenin duası? Nerede babanın otoritesi, annenin şefkati? Şimdi herkes telefonun başında, herkes ekranlara hapsolmuş. Anne baba dizilerde, çocuklar sosyal medyada… Birbirine yabancılaşan bir toplum olduk. Evler artık otel gibi: Giren çıkıyor, kimse kimseyle konuşmuyor. "Nasılsın?" sorusu bile lüks oldu.
Ahlak mı dediniz? Televizyonları açın, dizilere bir göz atın! Aile kavramını yerle bir eden senaryolar, gençliği zehirleyen içerikler… Sadakat yok, edep yok, haya yok! Her akşam ekranlardan yayılan bu çürüme, toplumun iliğine kadar işlemiş durumda. Kimse de çıkıp "Yeter!" demiyor! Reyting uğruna değerlerimiz satılıyor.
İnternet deseniz tam bir felaket. Çocuk eline telefonu aldığında neyle karşılaşıyor? Cinsellik, şiddet, sahte hayatlar… Ahlak yerle bir! Aileler kontrolü kaybetmiş, çocuklar sahipsiz. Bir tıkla her kötülüğe ulaşılabilen bir çağda, biz hâlâ “özgürlük” masallarıyla uyutuluyoruz.
Bu gidişat sürdürülemez! Aile yapısı çöküyor, toplum eriyor. Artık birileri dur demeli. Medya denetlenmeli, aileye zarar veren her içerik yasaklanmalı. Okullarda sadece bilgi değil, ahlak da verilmeli. Aile büyükleri yeniden saygı görmeli. Mahalle kültürü, toplumsal baskı dediğimiz şey yeniden hayat bulmalı. Çünkü özgürlük, başıboşluk değildir!
Unutmayalım: Aile giderse millet gider! Bugün çocuklarımıza sahip çıkmazsak, yarın bu vatanı kime emanet edeceğiz?
Yorum Yazın